Haberin detayını okuduğumuzda Eskişehir’de yaşayan bir kadın, dul olduğu gerekçesiyle kendisine ev kiralanmaması üzerine medeni hali nedeniyle ayrımcılık yapıldığını belirterek, konuya ilişkin Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) başvurmuştu.
Başvuru BİMER aracılığıyla Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına iletildi. Başsavcılık ise görevsizlik kararı vererek şikayeti Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna sevk edilmiş, başvuruyu esastan incelemeye alan TİHEK, emlakçı ve ev sahibinden yazılı görüş talep etmiş.
Emlak işletmecisi gönderdiği yazıda, ev sahibinin bekar kişilere evinin verilmesini istemediğini, başvuranın iddiasına konu olan ev için de ev sahibinin talimatını başvurana ilettiğini bildirmiş. Yurt dışında yaşayan ev sahibi ise söz konusu dairenin bulunduğu apartmanda yedi dairesinin yer aldığını, apartmandaki aile ortamına zarar vermemek adına evinin bekar birine kiralanmamasını istediğini ifade etmiş.
TİHEK, inceleme ve görüşmelerin tamamlanmasının ardından “Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu”nun 3. maddesinde yer alan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmederek ; ihlal nedeniyle ev sahibine iki bin, emlakçıya da bin lira idari para cezası verilmesini kararlaştırıyordu.
23 yıllık emlakçılık hayatımızda bu tür malsahibi/müşteri taleplerine hiç tevessül etmedik. Bu tür talepleri olan müşterilerimizi her memleketin, her sosyal sınıfın (öğrenci, evli, bekar, kalabalık aile, vb.) içinde iyi ve kötü insanlar olduğunu belirterek ikna etmeye çalıştık. İkna edebildiğimiz müşterilerimizin işini aldık, edemediklerimizden usulünce istifa ettik.
Ama çok yerde öğrenciye, bekara, dula, Suriyeli’ye, doğuluya, vb. kriterlere göre ev verilmediğini biliyorum. Şikayetci hanımefendiyi de, kararı veren devlet makamını da kutluyorum. Bu mantıkta ev vermeyen mal sahiplerine sesleniyorum ; sizin oğlunuz da okul nedeniyle bir başka şehire gidemez mi, veya kızkardeşinizin dul kalmayacağından emin misiniz ? Suriye’de dün zengin olan, bugün burada ev arıyor olabilir. Bu etiketleme nedir ?
Siz evinize temiz bakılabileceği, kiranızın düzenli ödenip-ödenmeyeceği ile ilgili mali, hukuki araştırmaları yapabilirsiniz ; bu en doğal hakkınız. Ama diğeri anlamsız bir çaba.
Emlakçı meslektaşlarımıza da bir çift sözüm var. Müşteri talimatı hukuk ve ahlaka uygun olmadığı takdirde malsahibi/müşterimizin talebini yerine getirmenin en küçük cezası bu. İnanıyorum ki bu karardan sonra hem şikayetler, hem de daha büyük para cezaları kapıda ; gelsin de…
Ülkemizde medeni, demokratik hakkını kullanan insanların olduğunu görmek beni geleceğe yönelik umutlandırsa da ; bu tür olayların azaldığını-ortadan kalktığını görmek mutlu edecektir.
Sektörümüzün saygınlığı için emlakçı meslektaşlarımızın haklarını, sorumluluklarını bilirlerse sözün kısası İŞLERİNİ DAHA İYİ YAPARLARSA her şey daha iyi olacaktır.